26 Şubat 2016 Cuma

Bir Nevi Ayrılık Hikayesi

Bu hayattan sıkıldığım zaman, her şey üstüme geliyormuş gibi hissettiğimde hep bir Cem Adrian açarım. Bir sigara yakarım. Bazen yetmez bir tane. Hemen ardından bir tane daha yakarım.
Bazen bir aşk yaşarım, hayalimde. Hiç tanımadığım biriyle. Ve acısını çekerim, Cem Adrian şarkılarıyla.
Ama bugün ya da bu gece daha önemli bir şeyi yazmak istiyorum. Üzerinden biraz zaman geçmiş bir şey hakkında.
Hayatım boyunca kimseye vermediğim değeri verdiğim birinden. Biraz aşk var içinde. Karşılıksız aşk. Biraz da ayrılık var, hiç başlamayan bir ilişkinin içinde.
Hikaye anlatmayı beceremem. Bu yüzden onu sevdiğimi ona nasıl söylediğimi, beni nasıl reddettiğini ya da reddettikten sonra bile bana ne kadar yakın davrandığını anlatamayacağım.
Bilmiyorum sanırım hissettiklerimden bahsedeceğim.
Hani birini o kadar çok seversin ki, başkası yapsa bir daha konuşmayacağın şeyleri o yapınca sevimli gelir, o kadar sevmiştim. Ya da bakmaya bile utanırsın ya, işte öyle sevmiştim.
Başlarda her şey güzeldi. Güzel vakit geçirirdik. Yanına gittiğimde hiçbir şeyi düşünmek zorunda kalmazdım.
Bir süre sonra yetmedi bunlar. Keşke yetseydi. Keşke en yakın arkadaşımdan fazlası olmasını istemek zorunda kalmasaydım.
Sonra bir gün, yazın son günlerinden birinde, güzel bir gün batımında buluştuğumuzda, onunla ilgili her şey değişti beynimde. O gün, o anda, gözlerine baktığımda bir insanın başka bir insana ne kadar masum görülebileceğini öğrendim.
Zaman geçti üstünden, ben insanlarla tanıştım, başka kişilerle bir şeyler başlatmaya çalıştım. Her seferinde, o birileriyle yaşadığım ilk sorunda aklıma gelen tek şey o olsaydı böyle olmazdı oldu.
Sonra bir gün, biraz sarhoşken bir mesaj yazdım. Uzun bir mesaj... Ona onu ne kadar sevdiğimi anlatmaya çalıştım. Sanırım anlamadı. Ya da anlamak istemedi. Bilemiyorum.
İki gün bekledim cevap gelmesi için. İkinci günün akşamında dayanamadığım aradım. Ciddiye bile almamıştı. Ne dediği, ne konuştuğumuz önemli değil. Zaten sonucu da başında söyledim. Üzerinden 2 aydan fazla zaman geçti. Ben başka insanlarla tanıştım, başka vücutlarla. Zorladım kendimi. İnandırmaya çalıştım kendimi de doğru kişinin o olmadığına. Hala da çalışıyorum. Ama bugün hala, kulağımda Cem Adrian şarkılarıyla, aklımda ondan başkası yok. Ve hala bir gün, bir yerde, bir şekilde birlikte olacağımıza inanıyorum.
Yazının sonucu olarak ben biraz aptalım belli ki. Ve mutluluk belli ki uzakta biraz. Yine de deniyorum. Gönderdiğim mesajı da koyuyorum buraya.
Şimdi yapmazsam hiçbi zaman yapamıcam sanırım anlatmam gereken şeyler var söylemek istediğim şeyler var seni her gördüğümde dilimin ucuna kadar gelip de çıkmayan şeyler var ben öyle güzel edebi şeyler yazamam güzel afili cümleler kuramam bilmiyorum sadece ne zaman aklıma gelsen önce gülümsüyorum sonra gözlerim doluyor sana her baktığımda bi yandan mutlu oluyorum sonra bi burukluk kaplıyor içimi ben bilmiyorum nasıl sevilir bilmiyorum nasıl söylersin bi insana onu sevdiğini bilmiyorum ben biraz sarhoşum sen belki uyumuşsundur bilemiyorum tek bildiğim benim ol istiyorum bazen söylüyorum ciddi olmadığımı sanıyosun ama aslında her söylediğimde ciddiyim bişeyi daha biliyorum bu dünyada en çok sana güveniyorum bişey olduğunda aklıma ilk sen geliyorsun dedim ya ben güzel şeyler yazamam o yüzden bi şarkı sözüyle bitiricem
Beni affet bu gece
Sadece bil istedim
Karanlığın içinde
Seni sevmek istedim