-Değirmenler.
-Yel Değirmenleri? Don Kişot?
-Yok. Bu herkesin söylediği ama kimsenin dinlemediği mükemmel şarkı.
-Neden?
-Çünkü sen, ben değirmenlere karşı, birer yitik savaşçıyız.
-Doğru. Zırhı paslanmış bir kahraman gibiyiz. Bunca yıl sonra, geldiğimiz noktada, girdiğimiz bütün savaşları kaybetmişiz.
-Her kazandığımızı sandığımızda daha çok dayak yemişiz. Ve zafere gittiğini düşündüğümüz her yolda bir bataklığa saplanıp kalmışız.
-Ve şimdi, burada, en büyük savaşın öncesinde, birbirimizi yıllardır arıyor olmanın yorgunluğuyla, bekliyoruz.
-En güzel sessizlik bu olsa gerek. Uzaktan bugüne kadar gördüğün en büyük fırtınanın geldiğini görmek ama bulunduğun yerde henüz yaprak oynamıyor olması...
-Son bir kez, sakin ve sessiz bir gece geçirelim. Bundan sonra tetikçe geçireceğimiz her gece, bu mükemmel geceyle anlam bulsun kendine.
-Bütün kaosun ortasında, birbirimize sımsıkı sarılmışken, tekrar bu geceki gibi yıldızları görebilmenin hayaliyle hayatta kalacağız.
-Belki bundan da sağ çıkarız ve bir gecemiz daha olur, birlikte yıldızları izlemek için.
-Belki de.
-Muhtemelen olmaz.
-Hayır, muhtemelen olmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder