Sigara olsa içerdim. Sigara yok. İçmiyorum. Uzun zamandır içmiyorum. Ama olsa şu an içerdim.
Bazen daha zor. Hayat bazen yaşanılır gibi değil. Diğer zamanlardaysa yine zor. Ama katlanılmayacak kadar değil. Boğuşuyoruz. Dertlerimizle boğuşuyoruz. Eğer dertlerimiz biterse yenilerini buluyoruz kendimize. Anlatacak bir hikayemiz olsun istiyoruz. "Ne zorluklar çektik be?" diyebilmek istiyoruz çoğu zaman. Kolay hayatları zorlaştırıyoruz yani bir nevi.
Bu sabah erken uyandım. Bu sabah hayata inanarak uyandım. Ve şimdi ölüme inanarak uyuyacağım. Ve tekrar başka bir hayata uyanmayı umacağım.
Kaybedenler Kulübü'nün yeni filmi çıkıyor. Bunlar hep Nejat İşler'in sesi karizmatik diye.
Bir gün, güzel güneşli bir güne uyanıp, kahvemi alıp, kahvaltıdan önce kısa bir yürüyüş yapacağım. Şimdiyse gecenin bir yarısı, yarı aç karnımla ve biraz susuzlukla, aptal aptal şeyler yazıyorum.
Yüzündeki acılardan öpmek isterim. Birileri aptal aptal şeyler yerine, insanların kalbine dokunan şeyler yazabiliyor. Ben mi? Hala aynı yerde, aynı şeyi yapıyorum.
Unutmak zor. Her gün unuttum mu diye kontrol falan ediyorsun. Gerçi her gün kontrol ettiğin bir şeyi zaten unutamazsın. Olmadı bu.
Yıllar önce ilk dram okuduğumda yazmaya başlamıştım. Uçurtma Avcısı... Hala aklıma geldikçe gözlerim dolar. Ve o günden beri içinde acı olmayan hiçbir şey yazmadım sanırım. Üstüne bir de kötü yazıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder