"Kanatları var, ama uçamıyorlar. Sen uçabilen kuşlardan mısın?"
Yazmayı bilen insanlara hala imreniyorum. Hala biraz aç, biraz susuzum.
Geçenlerde, tekrar sigaraya başlamaya çok yaklaştım. Tam o anda biri uzatsa alıp yakardım. Neyse ki kimse yoktu. Bunun bir adım sonrası da girip marketten almak. Umarım o noktaya düşmem.
Böyle yazmak da güzel aslında. Biraz oradan, biraz buradan. Hiçbir şey bir başkasıyla bağlı olmak zorunda değil. Burada bile kolaya kaçıyorum. Biraz garip aslında. Sevdiğim bir şeyi yaparken bile kolayına kaçıyorum.
Ve umut küçük bir çocuktu. Ve umut öldü. Bunları başka bir yerde kullandım. O yüzden olmaz.
Gel, ilkbahar gibi ol. Ya da gelme, bitmesin kış. Hem zaten herkese sevmediğimi söylüyorum ama çok az seviyorum galiba kışı. Ama sen yine de kimseye söyleme bunu, olur mu?
Son zamanlarda çok düşünüyorum. "Batman mi daha güçlü Ironman mi?" diye. Sonucu hala bulamadım. Bulunca söylerim size de. Önemli çünkü bu.
Hatırladım. Bunları karikatür dergisinde boş boş şeyler yazanlar yapıyordu. Sadece kolaycı değil bir de taklitçiyim. Baya iyiyim yine bugün.
Geçmişe dair şeyler var. Biraz karanlık, biraz puslu, sanki yaşanmamış gibi. Sanki yaşamamışım gibi... Bazı sorular var. Hatırlar mı beni? Beni değil, beni hatırlar mı? En yakını olan çocuğu hatırlar mı? Yoksa sadece gitmeden önce gördüğü parçalanmış ve kırılmış adam mı kaldı aklında?
Kendi cümlelerimi sevmiyorum. O yüzden başka birininkiyle bitireceğim.
Bu şehrin siyah yolları var, onunsa masmavi düşleri
Söylerse gülecekler ama küçük küçük hayalleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder