29 Ekim 2013 Salı

30.10.2013

Hayat sanki hiç yaşadamadığım tecrübelerden oluşuyormuş gibi bazen.
Bazen de sanki her şeyi denemişim de geriye ne kaldı modunda.
Sevmek istiyorum önüme ilk çıkan adamı ama sevmeyi de öğrenemedim ki hiç.
Sanki ayrılık acısı yaşıyormuşum gibi hiç sevemeden hem de.
Kafamın içinde o kadar çok kişi var ki.
Büyük bir savaş var aslında geleceğimle ilgili.
Herkes bir şeyler söylüyor kafamın içinde.
Bense çaresiz... Yapayalnız çoğunlukla.
İnsanlar hep yüzeydeler. Sadece gördükleriyle ilgililer.
Bense boğuluyorum. En derinde belki de...
Kulağımda kulaklık var hep. İnsanlar merak edip sormuyuor bile neden bu kadar müzik dinlediğimi.
Bir gece daha bitti ve güneş doğuyor.
Bir gece daha uygusuzluk, sigara ve kahveyle bitiyor. Bir de bira... O olmazsa olmaz çünkü.
Hepimiz bakıyoruz ama ne sanırım ne kadar az görürsek o kadar mutlu oluyoruz.
Hepimiz yaşıyoruz ama sıradan yaşayanlarımız daha mutlu be sanki.
İnsanlar uyuyor, uyanıyor, işe, okula gidiyor. Ben uyuyamıyorum. Uyanamıyorum. Ne zaman uyuyup ne zaman uyanık olduğumu da farkedemiyorum artık aslında rüyalarım yüzünden.
Ya iki tane kişiliğim varsa uyuyunca bunları yazan kişiden haberi olmayan biri ortaya çıkıyorsa diye düşünüyorum bazen. Sonra acaba neler yapıyor diyorum. Acaba mutlu mu? Belki de benim yıllar önce unuttuğum asıl kişiliğim odur diyorum kendime. Belki de bir gün tanışırım onunla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder