19 Ocak 2014 Pazar

20.01.2014

Bir oğlum olsun istiyorum. Ama hep 9-10 yaşlarında kalsın, büyümesin. Ben seveyim onu, birlikte oynayalım. Gece yanıma gelsin korktuğu için. Uyurken hikayeler anlatayım ona. Okula gittiğinde ya da arkadaşlarıyla oynarken dışarıda, gurur duysun benimle. "Benim babam çok güçlü." desin. Eve girdiğimde mutlu olayım onun sayesinde.
Çocuk istemeyen insanlara hep hayret etmişimdir. Böyle tatlı bir şey nasıl istenmez ki? Bu kadar masum bir şeyi insanlar nasıl reddebilir? Buna sahip olma ihtimalimin çok düşük olması, çok kötü.
Her insan, istediği gibi yaşamalı, tabi eğer bedelini ödeyebilecekse. Ben bu bedeli ödeyebileceğimden emin değilim. Zaten nasıl yaşamak istediğimi de bilmiyorum gerçi.
Bir yerde kendim hakkında, "Öğrenci, çevirmen, çizgi-roman hastası, arada yazar, bazen çizer ama hep mutsuz." yazmıştım. Tam olarak buyum aslında, hep mutsuz.
Hayatı istediğim gibi ya da daha çok içimden geldiği gibi yaşamaya çalışıyorum. İstediğim şeyleri yapıyorum, mesela çeviri yapmak gibi, ya da istediğim bölümde okumak gibi. Ama çoğu zaman bunları istediğimden emin değilim.
Her şeyi denemek istiyorum. Mesela oyunculuk yapmak ama aynı zamanda mühendis olmak da istiyorum. Ama her şeyi denemek imkansız. Çünkü bazen aynı anda iki şey olmanız gerekiyor. Resim de çizmek istiyorum ama diğer istediklerimi yaparsam buna vakit kalmaz. Sonuçta imkansızı istiyorum yani.
İnsanlara bir şeyler söylemek istiyorum ama konuşamıyorum. Zaten hiç konuşabilen biri olmadım ben. Hep sustum, herkesin karşısında. 
Aslında hayatımın çoğunda yalan söyledim. Yani insanlar sadece bir kısmımı tanıyor. Her tanıştığım insan, farklı kısmımı tanıyor. Herkesin bilmediği şeyler var hakkımda ve her insanın bilmediği şeyler farklı. Belki bir gün birbirleriyle tanışırlarsa beni tamamlayabilirler.
Yalan söylemekten tabii ki hoşlanmıyorum ama bazen başka bir yol kalmıyor. Varsa da ben bulamıyorum. Zaten hiçbir şeyi bulamıyorum ben. Hiçkimseyi...
Ben dürüst biri değilim. İyi biri, hiç değilim. Ama yine de beni seven en azından sevdiğini düşündüğüm insanlar var. İşte onlar gerçekten iyi insanlar.
Bir de beni sevdiğini söyleyen insanlar var. Sadece gördüğü şeyi seviyor halbuki onlar. Bir fotoğraf görüyorlar. Belki altında iki satır yazı. Oysa ben o değilim ki. Ben bambaşka biriyim. Konuşmaya sohbet etmeye çalışıyorlar. Sonra neden suskunsun geliyor. Sonra hiç konuşmuyorsun sen de. Sadece kendisine öyle davrandığımı sanıyor. "Hoşlanmadın mı benden?" diyor. Oysa bilmiyor ki hoşlanmadığım şey hayatın kendisi.

2 yorum:

  1. sondan geriye doğru gidiyorum da senini için neden bu kadar karanlık anlayamadım bir türlü :/ her neyse olmak istediklerinin hepsini olmanın bir yolu var :) Oyuncu olmak ;)

    YanıtlaSil
  2. Hepsinin bir yolu var ama hepsini birden olmanın bir yolu yok varsa da ben bilmiyorum :D

    YanıtlaSil