27 Ocak 2014 Pazartesi

28.01.2014

Bundan sonra "Sevgili günlük" diye başlayacağım yazılarıma. Günlük yazıyor sayılırım zaten. Okuyanım da az olduğu için özel bile sayılabilir. Ayrıca hep içimde kaldı benim "Sevgili günlük" demek. Düşünsenize sonuçta bir "sevgili" geçiyor içinde. Kimseye "sevgili" ya da "sevgilim" demediğim için burada yazmak istiyorum. "Bak yine yalnızlığa girdi." demeyin hemen. Bu sefer yalnızlık yok. Bu sefer acı da yok. Komik şeyler yazacağım ben de. Çok kıskanıyorum bazı blogları. Böyle güzel güzel, eğlenceli şeyler yazıyorlar. "Ben de yazacağım." dedim ve başlıyorum.
Bugün yaşadıklarımızı anlatabilirim mesela ya da yaşadıklarımı.
Evde mal mal otururken arkadaşım aradı bugün pazartesi, çılgınlık yapıp sanki her pazartesi yapmıyormuşuz gibi sinemaya gitmeyi teklif etti.
Ve sonunda "Daha ne ters gidebilir ki?" dediğim olaylar silsilesi başlamış oldu.
Önce fatura yatırma merkezine gidip, içeri girip "İki tane fatura yatıracağım." dedim. Ve aldığım cevap "100 tl'nin üstündeyse alamam." oldu. Dedim o zaman bari birini yatırayım. Adam aldı faturayı, abone numarasını girdi ve dedi ki "Banka cevap vermiyor. Alamayacağım." İçimden "Alacağın başka bir şey var bende." desem de, "Tamam, yarın uğrarım." deyip, boynu bükük çıktım.
Ve bir şekilde Trump Towers'a vardım. Sinemadaki adam hatırladı bizi. Artık beğendi mi, yoksa her hafta gittiğimiz için mi bilemiyorum. Bir de espri yaptı iki haftadı çizgi-filme geliyorsunuz, diye. Tabi ikinci şoku burada yaşadım. Gnçtrkcll kampanyası bitmiş. Tabii o an idrak edemeyip yine de biletleri aldık. Sonradan "Ne yaptık biz?" moduna girince. Bir de gidip biletleri iade ettik. Kazandığım 3 kuruşluk worldpuanım gitti, ben en çok ona yandım. Tabii iade almak için de 1 saat konuşmamız gerektiğini söylemiyorum bile.
Bir çılgınlık daha yapıp "Cevahir'e bakalım orada vardır belki." dediler. Oraya da gittik hem de bu karda kışta kıyamette. Tabii ben gitmeden itiraz ettim ikisi de aynı sinema birinde bittiyse diğerinde niye olsun diye ama. Tabii ki yoktu.
Buraya kadar gelmişken yemek yemeden olmazdı. Bir de yemek yedik. Sonra onlar pes etmeyip Vodafone kampayasından yararlanmak için Demirören'e giderlerken, ben de evime dönüp bir güzel dizi izledim.
Böyle saçma bir gün yaşadık işte. Kimlerle gittiğimi merak mı ediyorsunuz? Tabi ki etmiyorsunuz ama söyleyeyim: M'Franz Ferdinand Freyja ve Davin Juan Freyja.
"Sevgili günlük"le başladım. Onunla bitireyim bari.
Evet sevgili günlük, bugün de böyle saçma bir şekilde harcanıp gitti. Bir sonraki saçma günümde görüşmek dileğiyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder