7 Ocak 2014 Salı

Kısa Bir Diyalog #2

-Biz insanlara ne yaptık ki? Neden nefret ediyorlar bizden?
+Çünkü farklıyız. Onlar gibi değiliz.
-Farklı olmamız neden umurlarında ki?
+İnsanlar böyledir. Onlardan biri değilsen, düşmanlarısındır.
-Bizi kabul etsinler, sevsinler istemiyorum ben. Sadece görmezden gelmek, umursamamak neden bu kadar zor onlar için?
+Çünkü onlar, bilmiyorlar. Kimi seveceğini senin seçmediğini bilmiyorlar.
-Onlar sevmemiş mi hiç?
+Bazıları sevmiştir muhakkak. Onlar da kıskançlıklarından dolayı sevemiyorlar bizi. Çünkü onlar sevdiği halde içlerine atmışlar, kimseye söyleyememişler. Bizim de onlar gibi olmamızı istiyorlar.
-Peki biz de onlar gibi olacak mıyız?
+Hayır, biz saklanmayacağız. Saklamayacağız kimseden sevgimizi.
-Çok kolay bir şeymiş gibi söyledin.
+Çünkü sen yanımdayken her şey çok kolay gözüküyor.
-Ama değil, değil mi?
+Hayır, korkarım değil. Ama saklanmak daha zor. Onların kurallarıyla yaşamak, kim olduğunu unutmak, onların istediği kişiyi sevmek, dışlanmaktan çok daha zor.
-Hala anlamıyorum, biz ne yaptık ki onlara? Sadece onlar gibi olmadığımız için olamaz. Aklım almıyor.
+Kimse mantıklı olduğunu düşünmüyor. Onlar sadece onlara denileni yapıyorlar.
-İstediğim gibi yaşamak istiyorum sadece. O kadar zor mu? İnsanlar neden yolda el ele tutuşmuş iki erkek görünce yargılıyorlar ki hemen?
+Çünkü, onlara öyle öğretilmiş. Onlar aşkı sadece, yüzeysel algılıyorlar. Onlar için bir erkek sadece bir kadını sevebilir.
-Peki aşk ne ki sahiden?
+Aşk, bir insanın gözlerinin içine baktığında umudu görmektir. Aşk, aşık olduğun kişi yanındayken, dünyanın hala güzel olduğunu hissetmektir. Aşk, nefes aldığını hissetmektir bazen; bazense nefesinin kesildiğini. Aşk bazen, hissedebildiğini keşfetmektir. Ama ne olursa olsun aşk, zordur. Uğraş ister. Emek vermen gerekir. Ve çocuk, her zaman karşılığını alamayabilirsin. Ama denemek zorunda olduğunu bilirsin, aşık olduğun zaman.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder