-Ne güzel bir manzara.
+Hayır, değil. Sigara içmeye çıkarım buraya ben. Ve bu küçük, sahil kasabasının insanlarının ne kadar büyük olduklarını sandıklarını düşündürür, bana bu manzara.
-Peki bundan sonra ne olacak?
+Kolay kısmı atlattık. Bundan sonra her şey daha zor olacak. Herkes üstümüze gelecek. Sokakta yürürken insanlar bizi işaret edecek.
-Peki pes mi edeceğiz?
+Hayır, pes etmek için, vaz geçmek için çok geç artık.
-Peki ne yapacağız?
+Direneceğiz, herkese karşı ikimiz. Zaten ancak bu şekilde başarabiliriz. Çünkü sadece senin gözlerinin içine baktığımda umudu hissediyorum artık. Çünkü sadece senin elini tuttuğumda başarabileceğimi hissediyorum. Sanki sen yanımdayken dokunulmazım. Sen yanımdaysan her şeyi yapabilirim.
-Peki ya ben. Beni de koruyabilir misin?
+Belki koruyamam. Ama yanında olurum. Seninle birlikte hissederim acılarını. Birlikte gülemediğimiz zamanlarda birlikte ağlarız. Hem sen burada karşımda durup gözlerime bakıp gülümsersen, bu manzarayı bile sevebilirim. Ben hazırım bütün bu zorluklara, peki ya sen?
-Farkeder mi?
+Bilmem.
-Hazırım, sanırım, yani eğer bir şeyi değiştirecekse.
+Hadi, asma yüzünü her zaman kötü olacak diye bir şey yok. Güzel zamanlarımız da olacak. Çok güzel zamanlarımız hem de... Sen yeter ki gülümsemeyi unutma. Gözlerindeki o umut kaybolmasın hiç.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder